29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI İLÇEMİZDE COŞKUYLA KUTLANDI
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlama programına İlçe Kaymakamımız Sayın Yavuz AKYOL, İlçe Belediye Başkanı Sayın Ahmet KOÇAK, Siyasi Parti temsilcileri, ilçemizdeki kurum, daire amirleri, Öğretmenler, Öğrenciler ve değerli vatandaşlarımız katıldı.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlama programı İlçemiz Hükümet Konağı önünde Atatürk Anıtı'na çelenklerin konulması, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı, Şehit Bekir ŞİMŞEK İlkokulu önünde devam etti.
Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı İlçe Kaymakamımız Sayın Yavuz AKYOL tarafından yapıldı.
‘’ Protokolün Değerli Üyeleri;
Çalışkanlığı ve azmiyle halkımızın hizmetinde olan değerli mesai arkadaşlarım;
Eğitim- Öğretimin kutsal emanetçileri, kıymetli eğitim camiası mensupları;
Cumhuriyetimizin yarınlarında teminatı olan sevgili çocuklar;
Her daim beraber olduğum, kendilerine hizmet vermekten onur duyduğum Aydıncık’ lı vatandaşlarımız…
Egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu Cumhuriyetimizin 94. Kuruluş yıldönümünü birlikte; Şahsım adına da Aydıncık’ta beraber kutluyor olmanın mutluluğunu ve gururunu yaşıyorum ve yaşıyoruz.
Temelinde, doğulusu, batılısı, güneylisi ve kuzeylisi İle binlerce şehidimizin kanı bulunan cumhuriyetimiz, pek çetin mücadeleler sonucu kurulmuştur.
Türk milleti Ulu Önder Atatürk'ün önderliğinde insanüstü bir gayret ve fedakârlıkla, bağımsızlık mücadelesinde eşsiz bir zafer elde etmiş, cumhuriyetin kurulmasıyla da kendi devletinin sahibi olmuştur.
19 Mayıs 1919'da Atatürk'ün Samsun'a çıkarak Milli Mücadeleyi başlatıp, 29 Ekim 1923 tarihinde de "Türk Milletinin karakterine ve adetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir." diyerek ilan ettiği Cumhuriyet, Türk Milletine bırakılmış en büyük miras ve vazgeçilmez bir değerdir.
Vatan gibi en kutsal yuvamızı düşman işgalinden kurtarıp, onu Cumhuriyetle taçlandıran büyük Atamızı, Onun kahraman silah arkadaşlarını, aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi sonsuz minnet, şükran ve rahmetle anıyorum. Ruhları şad olsun.
Cumhuriyet idaremizde milli sınırlarımız içinde yaşayan ve Türkiye Cumhuriyeti Devletimize vatandaşlık bağı ile bağlı bulunan her vatandaşımız hiçbir fark ve ayrımcılık gözetmeksizin eşit kabul edilmektedir. Cumhuriyetimizde milletimiz kederde, kıvançta ve tasada birdir ve beraberdir.
Cumhuriyet sadece bir yönetim biçimi olarak algılanmamalıdır. Cumhuriyet, çağdaş yaşamı, ilerici ve katılımcı bir ruhu, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, laik, demokratik bir sosyal hukuk devletini ifade eder.
Cumhuriyet; bireyin haklarının korunduğu, yönetime katılma ve yöneticilerini seçme hakkının hukuki teminat altına alındığı, barışçıl ve insani değerleri en yüksek ideal kabul eden yönetim biçimidir. Vatandaşlarımız unutmamalıdır ki bugün kullandıkları demokratik haklarının kazanılmasını da cumhuriyete borçludurlar.
Büyük Önder Atatürk sadece Cumhuriyeti kurup bırakmamıştır. Onun gerekliliğinden ve niteliğinden doğan; cumhuriyetimizin bu güne kadar tarihine ışık tutmuş bundan sonra da geleceğine adeta reçete olabilecek şu sözlerini anımsatmak istiyorum:
Temeli büyük Türk milletinin ve onun kahraman evlâtlarından mürekkep büyük ordumuzun vicdanında akıl ve şuurunda kurulmuş olan Cumhuriyetimizin ve milletin ruhundan mülhem prensiplerimizin bir vücudun ortadan kaldırılması ile bozulabileceği fikrinde bulunanlar, çok zayıf dimağlı bedbahtlardır. Bu gibi bedbahtların, Cumhuriyetin adalet ve kudret pençesinde lâyık oldukları muameleye maruz kalmaktan başka nasipleri olmaz. Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşayacaktır. Ve Türk milleti emniyet ve saadetinin kefili olan prensiplerle medeniyet yolunda, tereddütsüz yürümeğe devam edecektir.
Cumhuriyet düşüncede, bilgide, sağlıkta güçlü ve yüksek karakterli koruyucular ister. Cumhuriyet fazilettir ve Cumhuriyetimizin dayanağı Türk toplumudur diyen Gazi paşa Türk gençliği için ise şöyle demiştir;
Gençler! cesaretimizi takviye ve idame eden sizlersiniz. Siz, almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık ve medeniyetin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli timsali olacaksınız. Yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizlersiniz diyerek de yönetim biçimimizin ebedi olarak korunmasında en çok güvendiği kesimi belirtmiştir. Bu eseri onlara bırakacağım ve gözüm arkada kalmayacak diyerek Türk gençlerini şuurlu emanetçi olarak tayin etmiştir.
Taşıdığınız bu emanetin ağırlığı ve sorumluluğunun bilincinde olduğunuza inanıyor ve güveniyoruz. Unutmayınız ki, geleceğimize yön verecek sizlersiniz. Bu ülke, sizlerin çabası ile dünyadaki saygın yerini alacaktır.
Bu bağlamda; değerli öğretmenlerimize de çok büyük vazifeler düşmektedir. Yukarıda bahsettiğim emanetçi gençlerin yetiştirilmesinde en büyük pay sizlerindir. Bilginin en önemli kazanım ve güç olduğu günümüzde; bilimin aydınlatıcı ışığında “erdemli insan yetiştirmek” düsturu ile geleceğimiz olan çocuklarımızın eğitimine özen gösteriniz, size emanet edilen çiçeklerimizi soldurmayınız.
Saygıdeğer Aydıncık Halkı;
Kutlamakta olduğumuz bugünün ehemmiyetini anlamak ya da anlatmak için, soyut ifadeler kullanmaya gerek duymuyorum. Yukarıda bizzat kurucusunun deyimleriyle ve anlatışıyla cumhur iradesinin öneminden bahsettim. Cumhuriyeti kurup bizlere emanet edenleri mahcup etmeme adına söylemlerin ve olumlu düşüncelerin fiiliyata dökülmesi gerekir; ayrıca bu yönde pozitif gayretlerin sarf edilmesi boynumuzun borcudur.
Vatan, Cumhuriyet ve demokrasi gibi her şeyimizin özet ifadesi kavramlarımızın, namusumuzun elden alınması veya kaybedilmesi test ve tecrübe dahi edilemez. Yeltenenler, bu uğurda canımız ve kanımızla savaşmak zorundadırlar. Ders çıkarmak için dünya da bu değerlerinden yoksun kalmış sömürü düzen yönetilenler ve sürekli savaş halinde olan ülkelere bakmak lazım ve bu yüce millete aynı durumu yaşatmamak için sağlam, çözüm politikalara her zaman ihtiyaç vardır.
Bütün bunların ötesinde çok uzak tarihlere gitmeye gerek yoktur. Daha üzerinden birkaç ay geçmiş; henüz kini ve öfkesi vicdanlarımızda soğumamış 15 Temmuz kanlı darbe girişimi milletimiz adına büyük bir imtihan olayı olmuştur. Milletimizin sarsılmaz bir biçimde vatanını sahiplenme iradesiyle bertaraf edilmiş olan bu girişim, tarihteki yerini unutulmayacak şekilde almıştır. Var olduğundan beri savaşlar ve darbelerle veya kirli emellerine ulaşmada her yola başvuran; Yüce milletimizin vatanperver duruşunu sallamaya yeltenen, Atatürk’ün deyimiyle dâhili ve harici düşmanlar, eli kanlı örgütler ve özellikle dini duyguları suiistimal edebilen yapılanmalar vatanımız, milletimiz, Cumhuriyetimiz ve demokrasimiz karşısında hep tehdit olmuştur. 15 Temmuz akşamı yaşananlar milletimizin belki de varlığını dahi hazmedemeyen harici düşmanların maalesef dâhili olarak içimizdeki vatan haini sinsi şebekeleri maşa olarak kullanmasıyla yapılan bir girişim olmuştur. Milletimizin öz sermayesiyle alınmış silahlar, tanklar, toplar ve uçaklar yine insanlarımızın güveniyle özel eğitimler almış; Türkiye Cumhuriyetinin meclisine ve kendi halkına kıyacak kadar aşağılık ve küstah varlıklar karakterlerine uygun olanı yapmıştır.
Ancak, hainlerin hesaplarında olmayan bu vatanın milleti tek yürek-tek bilek olup ecdatlarının yüzünü kara çıkarmayacak şekilde kendilerini tarif edecek şu sonuçları çıkarmıştır: 1) Bu millette her musibete karşı korku olmadığını, 2) Vatan söz konusu olunca tul-u emel yani gelecek kaygısının olamayacağını, 3) Yediden yetmişe herkeste şehit olma arzusunun var olduğunu, 4) Kendilerine bakarak büyük bir ecdadın torunları olduklarını, 5) Dünyaya mazlumlara kucak açıp, ev sahipliği yapan bu milletin ölümden korkmayıp, evini ve vatanını terk etmeyeceğini ispatlayan, 6) İslam coğrafyası ve Türkî Cumhuriyetlere Türkiye’nin güçlü bir ağabey olduğunu, dedelerinin anlattığı Osmanlının masal kahramanları olmadığını torunları olarak öğreten bir millet duruşu sergilemiştir.
15 Temmuz kanlı darbe girişimimde canını siper edip geçit vermeyen şehitlerimize Allah’tan rahmet; Gazilerimize acil şifalar diliyorum. Yakınlarına ise sabırlar temenni ediyorum. Bu millet sizin fedakârlıklarınızı vefakârlığıyla unutmayacak ve gereğini şuurlu idrakiyle yapacaktır. Sizlerle beraber memleketimizin her kesiminden insanımızın demokrasisine, bin bir emekle kurulmuş cumhuriyetimizin temel değerlerine sahip çıkan aziz milletimize hep birlikte bugün vesilesiyle şükranlarımızı sunuyoruz. Bununla beraber Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını, geçmişten günümüze vatanımıza canlarını feda etmiş tüm şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyoruz. Sizler canlarınızla bize eşsiz yurdumuzu emanet bıraktınız, sizlere layık olabilmek adına bizlere de canımız bedenlerimizden gidene kadar üzerimize tevdi edilen her statünün gerekliliğini layıkıyla, liyakatle ve hakkıyla yapacağımıza, vatanın, milletin, cumhuriyetin ve her türlü kutsal değerlerin farkında olup, milli manevi şuurla hareket edip yanlış yapmayacağımıza, birbirimize düşmeyip karşılıklı görüş ve haklarımıza saygılı olarak hareket edeceğimize, her türlü düşman ve vatan haininin karşısında olacağımıza; birlik ve bütünlükten yana, kardeşlikten-dostluktan yana olanlar, kendini devletin ve milletin bekası için muasır medeniyetler seviyesini arzulayıp çok ama çok çalışan insanlarımız adına ve dolayısıyla bize emanet edilen Cumhuriyetimizi bu şekilde korumak ve yüceltmek isteyenler adına; hepsiyle birlikte esas olarak bu güzel vatan ve değerleriyle yaşamayı hak eden tüm yurttaşlarımız adına namus ve şeref üzerine söz veriyoruz.
Bu duygu ve düşünceler içerisinde Cumhuriyet Bayramınızı tebrik eder, dünya var oldukça bu bayramların yepyeni meydanlarda, yepyeni ufuklarla ve yepyeni umutlarla sürüp gitmesini diler, sevgi ve saygılar sunarım.